“Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi Işığında Türkiye’de Zihinsel Engelli Bireylerin Hakları” başlıklı sempozyum, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi evsahipliğinde, Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Tomurcuk Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı işbirliğiyle 10-11 Aralık 2015 tarihinde BİLGİ santralistanbul Kampüsü’nde düzenlendi.
İstanbul Bilgi Ünversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Turgut Tarhanlı açılış konuşmasında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin, engelli bireylerin onurunu ve özerkliğini açıkça tanıdığını ve engelli bireylerin kendi kararlarını verme ve bağımsız yaşama özgürlüklerine saygıyı öngördüğünün altını çizerek, bunun zihinsel engelli bireyler de dahil tüm bireylerin kendi hayatlarının kontrolüne ve kendi hayatlarına ilişkin kararları verme özgürlüğüne sahip olmaları anlamına geldiğini belirtti.
Sempozyumun, engelli bireylerin hukuki ehliyetine ilişkin oturumunda konuşan Avukat Cansu Korkmaz, Medeni Kanun'un ilgili düzenlemelerini ortaya koyduktan sonra, bu düzenlemelerin engelli bireylerin haklardan yararlanmaları üzerindeki olumsuz etkilerini ele aldı.
Zihinsel engelli bireylerin hukuki ehliyeti ve siyasi katılım hakkı konusunda bir konuşma yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül ise, Türkiye’deki vesayet anlayışı ve uygulamalarını aktardığı konuşmasında engellilik alanının, koruma kaygısı ve içgüdüsünün baskın olduğu bir alan olduğuna ve o nedenle sivil toplum örgütlerinin de koruma veya yardım talebiyle daha fazla hak ve özgürlüklerden yararlanmayı değil, daha fazla kısıtlamayı talep ettiklerine dikkat çekti. Ailelerin yaklaşımının da buna paralel olduğuna değinen konuşmacı, bu yaklaşımın kişiyi korumak adına kişinin hak ve özgürlüklerden yararlanma olanağının kısıtlanmasıyla sonuçlandığına vurgu yaptı.
Etkinliğin konuklarından Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi Engelli Hakları Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Michael A. Stein konuya ilişkin çalışmalarda tüm toplumsal grupların mümkün olduğunca yönetim süreçlerine katılımının sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Stein, zihinsel ya da psiko-sosyal engeli olan bireylerin diğerlerine kıyasla seslerini daha az duyurabildiğini ve bu nedenle de bu kişilerin katılımını sağlamak üzere özel çaba gösterilmesinin insan haklarına saygının bir gereği olduğunu ifade etti.
İki gün süren sempozyumda, zihinsel engelli bireylerin eğitim, rehabilitasyon ve bağımsız yaşama hakları gibi başlıklar da kapsamlı şekilde ele alındı.
Her iki gün de sempozyum sonrası Tomurcuk Vakfı'ndan çocuk ve gençlerin katılımıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Kulübü (BİLUM) gönüllüleri ile ortaklaşa düzenlenen “Resim ve Tasarım” ve “Vurmalı Çalgılar ve Bedensel Perküsyon” atölyeleri gerçekleştirildi.
Toplantı video kayıtlarını aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz.