GREVIO Türkiye’ye İlişkin İlk Değerlendirme Raporunu Açıkladı, 15 Ekim 2018

GREVIO Türkiye’ye İlişkin İlk Değerlendirme Raporunu Açıkladı, 15 Ekim 2018

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu (GREVIO) Türkiye’ye ilişkin ilk değerlendirme raporunu açıkladı. GREVIO, İstanbul Sözleşmesi’nin (Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi) uygulamasını izleyen mekanizmadır. GREVIO’nun Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin uygulamasını değerlendirme süreci 2017’nin başında başladı ve değerlendirme raporu 15 Ekim 2018’de yayımlandı. Bu süreçte Taraf Devlet raporunu sundu, devlet yetkilileriyle diyalog yürütüldü, hükümet temsilcileriyle ve alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmeleri içeren bir değerlendirme ziyareti yapıldı, GREVIO’nun taslak raporuna Taraf Devlet’in yorumları alındı ve rapor yayınlandı. 

Türkiye üzerine ilk raporunda GREVIO, Türkiye’deki yetkililerce atılan olumlu adımları memnuniyetle karşıladığını belirtti, öte yandan kadınlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak üzere alınan tedbirler, yasal düzenlemeler ve politikalar konusundaki eksikliklerle ilgili endişesini de dile getirdi. Bu bağlamda, GREVIO Sözleşme’nin daha iyi uygulanmasını sağlamak üzere önerilerini ortaya koydu. Sözleşme’ye göre, Taraf Devletler GREVIO raporlarını kendi ulusal parlamentolarına sunmak durumundadır (Madde 70, Fıkra 2). Bu bağlamda GREVIO Türkiye’de yetkilileri değerlendirme raporunu kendi dillerine tercüme etmeye ve raporun yaygın dağıtımını yapmaya davet etti.  

GREVIO kadına yönelik şiddetin önlenmesi ile ilgili yetkililerin çabalarını zayıflatan bazı faktörlerin altını çizdi. Rapora göre, bu faktörlerden biri politikaların--kadınlarla erkekler arasındaki eşitlik ve kadına yönelik şiddet üzerindeki etkileri bağlamında--bütüncül ve sistematik olarak değerlendirmesinin yapılmayışıdır. Bir diğer faktör ise kadın ve erkeğin aile içinde ve toplumdaki rol ve sorumluluklarına dair ayrımcı kalıpyargıları sorgulamamaya yol açacak şekilde kadınların anne olarak ve “bakım sağlayıcı” olarak geleneksel rollerine vurgu yapma eğilimidir. 

Her ne kadar GREVIO, yetkililerin veri toplamayı geliştirme yönündeki yoğun çabalarını memnuniyetle karşılasa da, uzmanlar yasaların uygulanmasını yetersiz şekilde izlemeye neden olan, cezai suçların faillerinin soruşturulması, kovuşturulması ve cezalandırılmasına ilişkin yargı verilerinin olmayışının altını çizmektedir. GREVIO kadına yönelik şiddete ilişkin mahkeme dosyalarında cinsiyetçi önyargıların ve mağduru suçlamanın takdire bağlı indirime yol açtığı konusunda da endişeli olduğunu belirtti.

GREVIO kadınları şiddetten korumak üzere alınan tedbirlerle ilgili ilerlemeyi ifade etse de cezasızlığın sürekli hale gelmiş olmasından da endişeyle söz etti. Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için, önleme, koruma, kovuşturma ve bütüncül politikalar bakımından çok daha yoğun bir çaba ortaya koyması gerektiğini ifade etti.  

Öte yandan GREVIO toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ilişkin bildirim oranlarının düşüklüğüne işaret etti. Mağdurların damgalanma, misilleme korkusu, faile ekonomik bağımlılık, hukuk okuryazarlığının olmayışı, dil engeli ve/veya hukuk uygulayıcı yetkililere güvensizlik gibi nedenlerle şiddet olaylarını bildirmekten çekindiklerini dile getirdi. Uzmanlar tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin “mağdurlar tarafından neredeyse hiçbir zaman bildirilmediğinin” altını çizdi.  

Rapor Türkiye’deki kadınların %25’inden fazlasının 18 yaşından önce evlendiğinin rapor edildiğini, hatta bu oranın kırsal bölgelerde %32’ye kadar yükseldiğini belirtti. Bu nedenle, uzmanlar erken yaşta ve zorla evliliklerin ele alınması gereken bir sorun olduğunu dile getirdiler. GREVIO ayrıca Türkiye’deki kadınlara yönelik psikolojik şiddetin yaygınlığından da endişe duyduğunu ifade etti. GREVIO, en son araştırma verilerine göre Türkiye’deki kadınların %27’sinin hayatlarında en az bir kez ısrarlı takibe maruz kaldıklarını belirtmelerine karşın ısrarlı takibin Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir suç olarak tanımlanmadığını vurguladı. 

Son olarak, GREVIO sivil toplum kuruluşlarına yönelik, özellikle de İstanbul Sözleşmesi’ni ve onun ilkelerini destekleyen bağımsız kadın örgütlerine yönelik giderek artan kısıtlayıcı koşullar nedeniyle endişe duyduğunu belirtti. 

 

► GREVIO Türkiye Değerlendirme Raporu (İngilizce) (Türkçe gayriresmi çeviri

► Raporla İlgili Türkiye'nin Nihai Görüşü (İngilizce) (Türkçe

► Raporun Yönetici Özeti (Türkçe)

► Raporla ilgili GREVIO'dan Christina Olsen ile yapılan görüşme (İngilizce)

 

Kaynak: Avrupa Konseyi