İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Şubat 2009-Mart 2011 arasında yürütülen Belgeleme ve Raporlama Yoluyla Türkiye’de Ayrımcılıkla Mücadele Projesi çerçevesinde hazırlanan ve Ocak-Haziran 2010 dönemini kapsayan ayrımcılık izleme raporlarının sunumu 28 Şubat 2011'de İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Toplantıya basın mensupları, akademisyenler, üniversite öğrencileri, kamu kurumları, uluslararası kurumlar, azınlık cemaati temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve sendikaların temsilcileri katıldı.
İzleme raporları ırk/etnik köken, din/inanç, engellilik, cinsel yönelim/cinsiyet kimliği temellerinde istihdam, eğitim, sağlık hizmetleri, barınma ve mal ve hizmetlere erişimalanlarında tespit edilen ayrımcılık vakalarını, konu ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuatı, hükümetin eylem ve politikalarını ve ayrımcılığın önlenmesine yönelik önerileri içeriyor. İzleme raporları ile ayrımcılıkla mücadeleye yönelik savunu faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan izleme ve belgeleme çalışmalarında iyi bir örnek oluşturulması ve benzer çalışmaların teşvik edilmesi amaçlandı. Aynı zamanda Türkiye’de ayrımcılığın varlığı ve yoğunluğu hakkında bilginin yaygınlaştırılması hedeflendi. İzleme raporları Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanunu Tasarı Taslağı ile Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısı’nın gündemde olması nedeniyle de büyük önem taşıyor.
Raporları hazırlayan bağımsız araştırmacılar sırasıyla:
Toplantıda ilk olarak, projenin koordinatörlüğünü yürüten Merkez mensubu Burcu Yeşiladalı tarafından proje ve izleme çalışması hakkında genel bir aktarım yapıldı.
Açışın ardından Ergün Kayabaş ve Özgür Mehmet Kütküt din ve inanç temelinde ayrımcılığa dair elde ettikleri bulguları aktardıkları sunumlarını gerçekleştirdiler. Oturumda Merkez mensubu Arş. Gör. Ulaş Karan kolaylaştırıcılık yaptı. Sunumda veri toplamada kullandıkları yöntem; istihdam, eğitim ve mal ve hizmetler alanlarında tespit ettikleri ayrımcılık vakalarından bahseden Kayabaş ve Kütküt Türkiye’de din ve inanç temelinde ayrımcılıkla mücadeleye yönelik önerilerini sundular. Sunum ardından geçilen soru cevap bölümünde dinleyiciler tarafından izleme çalışmasında kullanılan yönteme, siyasi partilerin nefret söylemine dair sorular yöneltildi ve görüşler dile getirildi. Kayabaş ve Kütküt tarafından veriye ulaşmanın güçlüklerine ve ayrımcılık mağdurlarının bilginin paylaşılması konusundaki çekincelerine değinildi.
Bu sunumun ardından Seda Alp ve Nejat Taştan ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılığa dair sunumlarını gerçekleştirdiler. Bu oturumda Merkez mensubu Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül tarafından kolaylaştırıcılık yapıldı. Sunumlarına raporda hangi grupların ele alındığına dair bilgi ve izleme yaparken kullanılan yöntemle başlayan Alp ve Taştan özellikle istihdam ve eğitim alanında karşılaşılan ayrımcılık vakaları hakkında detaylı bilgi sundular. Ayrıca Türkiye’de etnik ayrımcılığın önlenmesine dair önerilerini paylaştılar. Türkiye’de etnik ayrımcılığa dair veri toplamanın güçlüklerinden ve bilgi edinme başvurularının sonuçsuz kalması gibi sorunlardan bahseden Taştan ve Alp sunumun ardından dinleyicilerden gelen soruları yanıtladılar.
Toplantının üçüncü oturumunda ise Lütfiye Kelleci Birer ve Hakan Özgül tarafından Türkiye’de 1 Ocak–31 Haziran 2010 tarihleri arasında engellilik temelinde gerçekleşen ayrımcılık vakalarının derlendiği izleme raporu sunuldu. Merkez mensubu Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül tarafından kolaylaştırıcılığı yapılan oturumda Özgül ve Kelleci Birer tarafından izleme çalışmasında kullanılan yöntem ve başvurulan kaynaklara değinildi. Diğer raporlarla kıyaslandığında engellilere yönelik vakaların kin ve nefret duygusu barındırmadığı, ele alınan alanlar arasında barınmaya yönelik bir vakaya rastlanmadığı aktarıldı. Sunum ardından izleyicilerden çoklu ayrımcılıktan engelliliğe dair kavramlara kadar çeşitli sorular yöneltildi.
Toplantının dördüncü ve son oturumunda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde gerçekleşen ayrımcı vakaları inceleyen rapor, araştırmacı ekipte yer alan Av. Fırat Söyle tarafından sunuldu. Merkez mensubu Gökçeçiçek Ayata tarafından kolaylaştırıcılığı yapılan oturumda ilk olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dair kavramlar netleştirildi. Raporda yer alan bazı vakalara değinen Söyle, sunumunun son bölümünde Türkiye’de LGBT’lere yönelik ayrımcılığın önlenmesiyle ilgili raporu hazırlayan araştırma ekibinin önerilerini dile getirdi. Bu bölümde söz alan dinleyiciler, farklı alanlarda özellikle yüksek öğrenimde şahit oldukları LGBT'lere yönelik ayrımcı muamelelerden ve nefret söyleminden bahsettiler.